Ayrılık
- pskcemarslan5
- 11 Eyl
- 3 dakikada okunur
"ben doğma büyüme evciyim göç benim harcım değil,
hasret bana çabuk dokunur yalnızken karanlıktan
korkarım"
Arkadaş Z. Özger, Hüzün Mevsimi
Canlılığın sürdüğü her yerde ayrılık deneyimine tanıklık ederiz. Bu deneyim, bireyin doğumuyla başlayan ve yaşam boyu deneyimlediği benzer ayrılıklardan, tüketim için metalaştırılan hayvanları, kuzuyu annesinden ayırmak gibi, birbirlerinden ayırmaya kadar uzanan geniş bir yelpazeye sahiptir. Her iki deneyimde de özne sevgi duyduğu nesneden kopartılır ve onu kaybeder. Ayrılık canlıların deneyimiyle cansız bir alanda da kendisine yer bulur. Sanatsal üretimin mihenk taşı olarak, birçok filmde ayrılık üzerinden kurulmuş kompozisyonları rastlarız. Şiirler, öyküler, romanlar ve destanlar yazılır üstüne. Öyleyse ayrılığı bu denli önemli kılan, sanatta modasını geçirmeyen ve hâlâ duyulduğunda insanı hüzünlendiren tınısı nedir? Bunu, Freud’un ve diğer psikanalitik kuramcıların dirsek çürütmelerinde anlamlandırabiliyoruz.
Ayrılıkla İlk Karşılaşma

Yorumlar